google-site-verification=60f3FAYztF0sUPwAHci5QyJ5R9432Ord9yE7bdNw8hc
YANGINLAR KADER DEĞİL: PLANLAMA EKSİKLİĞİ, KURUMSAL İHMALLER VE KAMUSAL SORUMLULUKLAR ÜZERİNE BİR UYARI
YANGINLAR KADER DEĞİL: PLANLAMA EKSİKLİĞİ, KURUMSAL İHMALLER VE KAMUSAL SORUMLULUKLAR ÜZERİNE BİR UYARI

BASIN AÇIKLAMASI

 

YANGINLAR KADER DEĞİL: PLANLAMA EKSİKLİĞİ, KURUMSAL İHMALLER VE KAMUSAL SORUMLULUKLAR ÜZERİNE BİR UYARI

PEYZAJDER – Peyzaj Mimarları ve Sektör Profesyonelleri Derneği Yönetim Kurulu 

28 Temmuz 2025

 

Türkiye, yaz ayları boyunca tekrarlayan orman yangınları nedeniyle hem doğal varlıklarını hem de sosyal ve ekonomik kaynaklarını kaybetmektedir.

Son günlerde ülke genelinde yaşanan yangınlar, yalnızca birer “doğal afet” değil, önlenebilir krizlerin kaçınılmaz sonucu olarak değerlendirilmelidir.

Bu tür felaketlerin temelinde iklim krizi, vahşi kentleşme, koruma alanlarına yönelik baskılar, plansız arazi kullanımı ve kurumsal koordinasyonsuzluk yer almaktadır.

 

Yangınlar, sadece söndürülmez; önlenir.

Ne yazık ki yangınla mücadele hâlâ büyük ölçüde yangın başladıktan sonra yapılan söndürme çalışmalarına dayalıdır. Oysa yangını başlamadan durduracak önleyici planlama eksiktir.

 

Peyzaj mimarlığı, yangın öncesinde;

 • Tampon bölgeler oluşturulması,

 • Düşük yanıcılığa sahip bitki türlerinin kullanımı,

 • Riskli bölgelerde koridor ve boşluk planlaması gibi

mekânsal çözümler üretmektedir. Ancak bu mesleki bilgi birikimi karar alma süreçlerinin dışında bırakılmaktadır.

 

Multi-disipliner bir yaklaşım artık ertelenemez.

Yangın riski, sadece ormancılığın değil; peyzaj mimarlığı, şehir planlama, ekoloji, çevre mühendisliği, afet yönetimi ve hukuk gibi birçok disiplinin ortak çalışmasıyla yönetilebilir. Bu alanlarda görev yapan uzmanlar; sahaya, politikaya ve kurumlara entegre edilmeden kalıcı bir çözüm mümkün değildir.

 

Vahşi kentleşmeye ve doğa talanına karşı durulmalıdır.

Ormanlara komşu düzensiz yapılaşmalar, plansız turizm tesisleri, ikinci konut baskısı ve yayla alanlarındaki kontrolsüz genişleme, yangın riskini artıran en kritik yapısal tehditlerdir.

Vahşi kentleşme biçiminden vazgeçmenin zamanı gelmiştir.

Doğal alanlar rant değil, korunması gereken ortak yaşam alanlarıdır.

 

Koruma alanları ve taşıma kapasitesi gözetilmelidir.

Türkiye’de mevcut koruma statüsü taşıyan alanların korunma niteliği zayıflamakta; bu bölgelerde çeşitli hukuki düzenlemelerle yapılaşma önü açılmaktadır.

 • Koruma statüleri güçlendirilmeli, zayıflatılmamalıdır.

 • Taşıma kapasitesi ilkesi tüm koruma ve kullanım kararlarında esas alınmalı,

 • Çevre ve doğa koruma mevzuatı, tavizsiz biçimde uygulanmalıdır.

 

Halk eğitimi ve bilinçlendirme olmazsa olmazdır.

Toplumun tüm kesimleri, özellikle yeni nesiller, iklim değişikliği, doğa koruma, orman bilinci ve afetlerle yaşam gibi konularda sistematik olarak eğitilmelidir.

Bu felaketlerin yalnızca kamu kurumlarının sorunu olmadığını, her bireyin doğa ile ilişkisini yeniden kurması gerektiğini unutmamalıyız.

Eğitim müfredatlarına çevre okuryazarlığı, peyzaj duyarlılığı ve iklim uyum modülleri dahil edilmeli, sivil toplumun bu alandaki çabaları da desteklenmelidir.

 

Yangın söndürme kapasitesi güçlendirilmelidir.

Yangın söndürme filosunun ve yerel ekiplerin teknik donanımı da tartışmasız biçimde yetersizdir.

 • Havadan müdahale araçları,

 • Yer ekipmanları,

 • Lojistik destek altyapısı,

güncellenmeli, güçlendirilmeli ve bölgesel ihtiyaçlara göre çeşitlendirilmelidir.

Orman köylerinde gönüllü yangın birliklerinin kurulması ve eğitilmesi gibi katılımcı modeller yaygınlaştırılmalıdır.

 

PEYZAJDER OLARAK TALEPLERİMİZ:

 1. Yangın öncesi planlamaya dayalı multi-disipliner stratejiler derhal uygulanmalıdır.

 2. Peyzaj mimarları, ormancılık ve afet yönetimi süreçlerinde aktif rol üstlenmelidir.

 3. Koruma alanlarının statüsü korunmalı, yapılaşmaya açılmamalıdır.

 4. Taşıma kapasitesi ilkesi planlama süreçlerinde merkezi hale getirilmelidir.

 5. Doğa koruma ve çevre kanunları, istisnasız ve etkin biçimde uygulanmalıdır.

 6. Yeni nesil ve genel kamuoyu, doğa ve çevre bilinci konusunda eğitilmelidir.

 7. Yangın söndürme araçları, personel kapasitesi ve teknolojik altyapı, yeterli seviyeye çıkarılmalıdır.

 

Unutulmamalıdır ki bu yangınlar birer kader değil; insan eliyle şekillenen, önlenebilir krizlerdir.

Çözüm; bilimde, planlamada, kamusal sorumlulukta ve doğayla yeniden kuracağımız sağlıklı ilişkide yatmaktadır.

 

Peyzajder olarak, doğayla uyumlu ve afetlere karşı dirençli bir yaşam için gerekli tüm adımların atılması adına sorumluluk almaya ve katkı sunmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.

 

Peyzaj Mimarları ve Sektör Profesyonelleri Derneği (PEYZAJDER) Yönetim Kurulu